| 23494 kişi okudu

Bu yazımızda 4857 Sayılı İş Kanunun 35.maddesi, İcra İflas Kanunu 355 vd. maddeleri ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun (AATUHK) 71. maddesi gereğince uygulanan maaş haczi ve kapsamı konusu ele alınmaktadır.

İşveren olarak maaşına haciz konulduğu tebliği aldığınız işçinin hangi ücretlerinde kesinti yapılacağına dair aklınızda soru işaretleri oluşuyor veya işçinizin borcu nedeni ile ne kadar, hangi sürede maaş haczi/kesintisi yapılacağına veya hangi ödeneklerinin bu kapsamda kalacağını öğrenmek konusunda sorularına tam ve doğru cevap vermek istiyorsanız bu yazımızda sorularınızın cevaplarını bulabilirsiniz.

Maaş Haczi nedir?

Yazımızın konusu olan alacak kapsamına geçmeden önce maaş haczinin ne olduğunu açıklamak gerekir. Maaş haczi; hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunan bir kişi hakkında SGK kayıtlarında çalışıyor olarak görünmesi halinde, alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce SGK kayıtlarında bağlı olarak çalıştığı görülen işverenliğe hitaben İcra İflas Kanununun (İİK) 83 ve 355 vd. maddelerine dayanılarak borçlu çalışanın maaşının 1/4 üzerinde konulan haczi ifade etmektedir. Bir başka anlatımla maaş haczi, bir işçinin çalışması karşılığı hakkettiği ücretinin (İİK 83) belirli bir kısmına icra kanalı ile alacaklı adına ve ona ödenmek üzere el konulmasıdır.

Hangi alacakların maaş haczi kapsamında haczi kabildir?

İlgili yasal düzenlemelere göre alacaklı, hizmet akdi ile çalışan borçlunun/işçinin maaşının dörtte biri ile çalışana yapılacak diğer ödemelerin tamamının haczini ve icra dosyasına ödenmesini haczi mümkün olan ödemelerden olmamak kaydıyla kesinleşen icra dosyası üzerinden İcra Müdürlüğünden talep edebilir.

4857 sayılı İş Kanununun 35. Maddesine baktığımızda “İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır” denilerek maaş haczi uygulaması hüküm altına alınmıştır.

Dolayısıyla ücret ve eklerinin(ücret eklerinden kasıt maaş, ikramiye, fazla mesai, yol parası, yakacak parası gibi giydirilmiş ücret tanımı içinde kalan ücret tabiridir) en çok 1/4 ü haczedilebilir. Ancak işçinin açık rızasının varlığı halinde ücret üzerinden kesilebilecek olan en çok 1/4 oranı değişebilir, daha fazla kesinti yapılabilir.

Ayrıca maaş ve ücret üzerinde yapılacak olan kesintilere dahil olan alacak kalemleri ve tutar/oranları bakımından da İcra Müdürlüğünce gönderilen maaş haczi yazısında bulunan “Alacak (Borç) Miktarı” başlığı altında belirtilen kriterlere uygun olmalıdır.

Yasal olarak, borçlu işçinin net ücretinin dörtte birinin, ücret veya eki olarak sayılmayan kıdem ve ihbar tazminatlarının, işe iade, boşta geçen süreler tazminatının, sendikal tazminatın ve diğer tazminatların tamamının haczine karar verilebilir. İşveren de belirtilen oran ve tutar üzerinden kesintiyi uygulamalıdır, aksi takdirde alacaklıya karşı ödeme sorumluluğu doğar. Açıklandığı üzere ücret kavramı içine, çalışma sonucu elde edilen tüm gelirler ile belirli periyotlar halinde ve/veya dönemsel olarak ödenen gelirler de dahil olmaktadır. Dolayısı ile maaş ve ücret haczinde, hacze konu olan miktara borçlunun eline geçen yan ödemeler de dahil sayılmakta giydirilmiş ücret mantığı esas alınmaktadır.

Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, Asgari Geçim İndirimi (AGİ)‘nin icraya ödenmek üzere yapılan kesintiye dahil edilip edilmeyeceğidir. Yargıtay’ın konuyla ilgili bir kararına göre AGİ esas ücrete munzam tediyeler kapsamına girdiği için esas ücrete dahil değildir ve bu tediyeden kesinti yapılamaz ve haczedilemez. Bu sebeple maaş haczi kesintisinde hesaplamaya dahil edilmemelidir.

Oysa, ücretin saklı kısmı düzenlemesi ile İİK ve 6183 sayılı AATUHK düzenlemelerinde haczedilemeyecek veya kısmen hacze konu olabilecek para veya malların düzenlemelerinden çıkan sonuç, kısmen haczolunabilecek olanlar veya haczolunamayacak olanlar dışında her şeyin haczedilebileceğidir. Buradan çıkması gereken sonuç da eğer bir ödeme 1/4 ü haczedilebilecek bir ücret ya da ödeme değilse tamamı haczedilmesi gerekeceğidir. Dolayısıyla eğer AGİ ücret değildir dersek o takdirde tamamı haczedilebilmelidir. Kanaatimizce bu ödeme de işçinin çalışmasının karşılığı olup, ücret olmayan bir ödeme olarak sayılacak ise olsa olsa tazminatlar gibi yani tamamı haczedilmesi gereken ödemelerden olabilir. Esasen görüşümüz AGİ bir tazminat değildir olsa olsa ücret sayılabilir ve işçi lehine yorum da bunu gerektirebilir. Ancak, her zaman işçi lehine yorum yapmak gerektiği ileri sürülemez. Bununla birlikte yine de kanaatimizce AGİ’nin hukuki niteliği gereği ücret sayılması yönündedir. Dolayısıyla bu konuda kesinti yapmanız gerekir ise mutlaka bunu hukuk müşaviriniz ve mali müşaviriniz ile değerlendirmeli ve hatta işçinin de kesintiyle ilgili muvafakatını almalısınız.

Bazı hallerde normal borcundan dolayı kesintisi olan bir çalışanın aynı zamanda nafaka kesintisi de bulunabilir. Bu durumda öncelik her zaman nafaka kesintisinde olmalıdır. İcra hesaplaması nafaka kesildikten sonra kalan net tutarlar üzerinden yapılmalıdır. Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak maaş haczinden farklı olarak tümünün tahsili mümkündür. Diğer bir anlatımla Borçlu çalışanın maaş ve ücreti üzerinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunmuş ve işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücreti üzerinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretin dörtte birinden az olmamak üzere tespit edilecek miktarının da daha önce haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekmektedir. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile karara bağlanmıştır.

Bu kuralı genel bir ifade ile anlatmak gerekir ise; kesilecek birden çok alacak varsa haciz tarihine göre sıralama yapmalı, ancak haciz tarihi dışında da ayrıca birden çok alacak bakımından alacağın türü ve imtiyazlı olup olmamasına da dikkat etmelisiniz. Haciz tarihi ve imtiyaz durumunu da mutlaka hukuk müşaviriniz ile kararlaştırmalısınız.

Bazı durumlarda ise işçinin ücretsiz izinde olması nedeni gibi bir hal sebebiyle o ay içerisinde hiç çalışması olmayabilir. Bu durumda ücret hiç hesaplanmayacak dolayısıyla borç tutarı o ay için icra müdürlüğüne yatırılmayacaktır. Çalışanın işine geri dönmesi ile icra kesintilerine de devam edilecektir. Ayın bir kısmında ücretsiz izinde olan işçi için ise tahakkuk eden ücretinden yasal sınırları ve oranları içerisinde icra kesintisi yapılabilecektir.

İşverenliğinizce maaş haczi uygulamasına ilişkin detaylı bilgiye İşte Asistan İşveren Rehberinden Ücret (Maaş) Haczi Prosedürü'nü inceleyerek ulaşabilir, izlenmesi ve uygulanması gereken adımları, açıklamaları, maaş haczi müzekkere cevap örnekleri ve ilgili mevzuat bilgileri ile maaş haczi uygulamanızı doğru bir şekilde yönetmek konusunda gereken tam desteği alabilirsiniz.

Yararlı olması dileğimizle.



 Paylaş


 Yorumlar (2)

  • Maaş Haczi Nedir? Hangi Ödemeleri Ne Kadar Kapsar? 
    Erol 03 Ekim 2020 05:56:27

    Ben asgari ucretle calisyorum sgk eski isyerimin borcubdan dolayi 4 te 1 kesinti yapiyor ancak evliyim ve cocuklarim var ve maasim asgari ucreti kesinlikle gecmiyor bu durumda 10 da 1 kesinti yapmasi gerekmezmi.?

  • Maaş Haczi Nedir? Hangi Ödemeleri Ne Kadar Kapsar? 
    Sedat binici 15 Aralık 2018 04:51:13

    Çok güzel ve faydalı bir yazı, kaleminize sağlık, teşekürler

 Yorum Yap

Bu içerik hakkında sorularınızı, görüşlerinizi veya eleştirilerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Email adresiniz kimseyle paylaşılmayacaktır.